"Yasanamayan firtinali asklar, Sezen Aksu'nun
sarkilariyla kitlesellesir."
Can Kozanoglu'nun ifade etmis oldugu gibi, arabesk
abartili bir sekilde "yasanan" iliskilerin müzigiyle zirveler
yaratirken, "yasanamayan" iliskilerin zirvesinde Sezen Aksu
dolasmaktadir. Askin, her ruh halini sonuna kadar yasayan ve bizlere de yasatan Minik
Serçe'nin duygusal özgeçmisine baktigimizda sarkilarinin samimi ve
sahici olduguna hemen inaniveririz.
Kendisine, "ask için ölmeli, ask o
zaman ask" mi gerçekten diye soruldugunda, içtenlikle "öbür
türlüsünü zaten ne yapayim?" diye cevap vermektedir. Sezen'e
göre, bütün duygulariyla, siddetiyle, vahsiligiyle, ilkelligiyle hatta
basitligiyle oldugunda "ask o zaman ask"dir. O'na göre
rasyonel, 'sirket gibi' ask mümkün degildir.
Minik Serçe'nin gönül kusu
uçmaya her zaman hazirdir. Çabuk asik olup, kendini hemen kaptiran Sezen
Aksu , çabucak asik oldugunu kanitlarcasina tam bes evlilik
yapmistir. Bu evlilikler, O'nun ruhunu beslemislerdir ve bu nedenle de kendini
"çok sansli" bulmaktadir.
Hiçbir zaman "ölümüne teslimiyet"i kabul
etmeyen Sezen iliskilerin süreçlerinin kendiliginden belirlendigini düsünmektedir.
Onno Tunç'la aralarinda 'köklü ve derin bir sey'in
yaninda iliskilerinin 'siddet içeren bir yani da oldugunu söylemektedir. Halen
evli oldugu kocasi Ahmet Utlu ise O'na göre bütün kapilarini açtigi
ilk kisidir. Kocasinin kendisini samimiyetle anladigini düsünen Sezen Aksu,
kocasina siddetle asik oldugunu söylemekten hiçbir
zaman kaçinmamaktadir.
Sezen Aksu'nun sarkilariyla asik olma konusuna gelince,
aslinda bu hiç de kolay bir sey degildir. Kaç kisinin terketmeye anlam yükleyebilecek
aski, asklari vardir ki arkalarindan "geri dön, ne olur geri dön"
diye yalvarabilsin? Kaç kisiye buruk bir sekilde "sen aglama,
dayanamam" sevgisi akitilmistir ki, gözyaslari kurumadan "hadi
gülümse" çagrisina karsilik verebilsin? Ama unutmamamiz gereken çok
önemli bir sey bulunmaktadir: Minik Serçe'den baska kim bize firtinali
ask günlerinin hafif sersemlikle karisik yorgunlugunu yasatabilir?
Hepimizin bildigi basit bir gerçek vardir: