Aşkın dört yılda kimyası çıkıyor

Canan TAN


"Ey aşk, güzel ve kısasın," diyor Schiller.
Aşk, güzel olduğu için mi kısa, yoksa kısa olduğu için mi güzel, pek anlaşılmıyor. Ancak kesin olan şu ki, bilimadamları Schiller'i destekliyor.
Yapılan bilimsel çalışmalar, en büyük aşkların bile en fazla dört yıllık bir ömre sahip olduğunu kanıtlamış. Bu durum "aşkın kimyası" gereğiymiş.
Meğer, bedenimizin salgıladığı "adrenerjik hormonlar" duygusal dünyamızda at koşturuyormuş da farkında değilmişiz. Aşkın sosyobiyolojisinde ahlak, gelenek, duygu ve akıla yer yokmuş! Noradrenalin, dopamin, fenilalanin hormonları, bizden habersiz üretimlerini hızlandırıp yavaşlatarak, aşkın başlamasını ya da bitmesini sağlıyorlarmış...
Eczacı gözüyle eski farmakoloji kitaplarını şöyle bir karıştırdık. Bu maddelerin, beden üzerindeki fizyolojik etkileri dışında, aşk cephesindeki marifetlerini de görelim, öğrenelim diye...
Bu üç hormon da, sanılanın aksine, beyinden değil böbreküstü bezlerinden salgılanıyor. Ancak öncesinde beyinsel bir uyarı, bir kıvılcım gerekiyor.
"Göz gördü, gönül sevdi," deriz ya, işte o hesap. Beyine beğenme sinyalleri ulaşınca, böbreküstü bezleri faaliyete geçiyor. Gelsin adrenalin, gitsin dopamin yanı sıra fenilalanin. "Beğeni"nin şiddetine göre, salgılanan miktar azalıp çoğalıyor.
Hormonların etkisiyle, önce "kalp atış temposu" hızlanıyor. Bu arada, kalp adalesinin kasılma gücü ve uyarılma yeteneği artıyor. (Yürek çarpıntısı dedikleri bu olsa gerek!)
Bir de bakıyorsunuz ki, körkütük aşık olmuşsunuz! Yani aşkın merkezini "kalp" olarak hedefleyenler yanılmıyorlar. Aşk beyinde yürüyüşe başlayıp, kalpte çadır kuruyor. Kendisine biçilen kamp süresi bitinceye kadar da orada kalıyor. Ya sonra...
Sosyobiyologlar "Aşk bir çifti, çocuk yapıp büyütmeleri için gereken süreyle birarada tutar," diyorlar. Bunu da en çok dört yılla sınırlıyorlar. Ne kadar acımasız değil mi?
Dört yılın sonunda, beraber olunan kişi için, hormon üretimi yavaşlıyor, hatta duruyormuş. Buna göre, dürüst davranıp, "Sana karşı salgıladığım hormonlarım yok oldu. Artık beraber olamayız!" demek son derece bilimsel bir ayrılık...
Başka bir deyişle; noradrenalin, nahadrenaline dönüşünce, aşkı sakız gibi uzatmanın bir anlamı kalmıyor.
İyi de, yıllar yılı beraberliklerini mutlulukla sürdüren çiftlere ne demeli? Bunca yılı, adrenalinsiz, dopaminsiz mi geçirdi bu zavalılar?
Bunun da bir izahı var haliyle... İnsanlar aşık olunca, aşık oldukları kimseyle bereber yaşama tutkusuyla yanıp tutuşurlarmış. Aşk zamanla sevgiye -birazda alışkanlığa - dönüşünce, tutku da ortadan kalkıverirmiş.
"İnsanın sürekli aşık olabilmesi için hiç evlenmemesi lazım," diyor Oscar Wilde. Shakespeare de "Aşktan başka her türlü arkadaşlık süreklidir," diye ona alkış tutuyor.
Tutku ile sevgiyi teraziye çıkarıp tartsak... Bir kefede aşkın deli kişiliği "tutku"; diğerinde tutarlı, dingin, uzun soluklu "sevgi"... Sağlıklı bir ilişki için, hangisi daha önemli acaba?
Bilimsel gerçekleri inkar etmek haddimize düşmez! Ama bilimadamları hiç yanılmazlar mı? Dört yılın sonunda da hormonlarına sahip çıkan beden yok mudur?

Müslümanlar karşı

Singapur'un müslüman liderleri ortak bir bildirge yayınlayarak Sevgililer Günü ya da bir başka deyişle St. Valentine Günü'nün müslümanlara yönelik olmadığını, bu nedenle kutlamayacaklarını bildirdi. Liderler, diğer dinlere saygılı olduklarını, ancak bunun onları taklit edecekleri anlamına gelmeyeceğini belirtti.

Erkekler ne ister?

Amerika'da bir giyim firması yaptığı bir araştırmada, sevgililer gününün genellikle kadınlara hediye almaya yönelik olduğu sonucunu çıkardı. Bunun için erkekler arasında yeni bir anket düzenleyen firma erkeklere sevgililer gününde hangi hediyeleri istediğini sordu. İşte sonuçlar:
- Mum ışığında romantik bir akşam yemeği
- Egzotik yağlarla yapılacak bir vücut masajı
- Maceralı bir yolculuk
- Bir spor karşılaşması için bilet
- Yatakta sabah kahvaltısı
- Parfüm

Yakalarsam muck muck!

Rusya'da Sevgililer Günü'nün bambaşka bir anlamı olacak: Minsk'te toplanacak olan sekiz bin çift aynı anda öpüşerek topluca Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeye çalışacaklar. Rekorun kırılabilmesi için gerekli 'sevgili kadro' çevre şehirlerden ve üniversitelerden gelecek aşıklarla kurulmaya çalışılacak. Bundan bir önceki rekor, aynı anda öpüşen üç bin aşıkla Amerika'da kırılmıştı.

Bir ay daha uzatılsın

Amerika'da sevgililer gününe kadar aşkı bulamayacağını düşünen bir grup ilginç bir kampanya başlattı: "Sevgililer günü 14 Mart'a kadar uzatılsın!" Bu kampanya internet üstünde çöpçatanlık yapan internet siteleri tarafından hemen kabul edilip uygulamaya kondu bile.

  ana sayfa

bana mail atmak için tıklayın